Geçtiğimiz hafta Fed faiz kararı ardından varlık alım programlarındaki başlangıç tarihinin kesinleşmesi, Fed'in 2022 yılı ortalarına kadar faiz artırımı yapmayacağı algısı ve ekonomik toparlanmanın hızlandığı düşüncesi küresel anlamda risk iştahını artırdı. Bu hafta ise Fed Başkanı Powell'ın her konuşmasında yinelediği 'yüksek enflasyon'un geçici' olduğuna dair görüşün ne kadar doğru olup olmadığı açısından önem arz eden ABD TÜFE verisi açıklandı.
ABD'de TÜFE 1990 yılından bu yanaki en yüksek seviyesini gördü. %5,6 olan beklentilerin üstünde yıllık bazda %6,2 olarak açıklandı. Gıda, enerji ve 2. el araçlardaki artış yüksek enflasyonu tetikledi. Piyasalarda enflasyon açıklanmasının ardından Fed'in faiz artırımına ilişkin konjektüründe değişikliğe gidilerek öne çekileceği düşüncesine ek olarak 18 Kasım'da TCMB PPK'da faiz indirimi beklentisi ile Dolar / TL tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 9,98'e
yükseldi.
Piyasalardaki soru son 2 toplantıda beklentilerin üstünde faiz indirimi yapan TCMB 50 - 100 baz puan indirimi beklentisinin üstüne indirim yapar mı? Son toplantıdaki karar metninde '' Arz yönlü arızi unsurlardan kaynaklı politika faizinde yapılan aşağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığı değerlendirildi'' ifadesi eklenmesi sonrasında yıl sonuna kadar 50 - 100 baz puan indirim bekleniyordu.
Yurtiçinde merak edilen bir diğer konu ise TL varlıklar değer kaybederken Borsa'nın Ekim ayından beri rekor üstüne rekor kırdığı. Aslında burada yurtdışı yerleşikler geçtiğimi haftalardan bu yana alımlarındaki artığı aşağıdaki tablodan görebiliriz.